İktisadi Yapı

Osmanlı Ekonomisi Açısından Bir İlk ve Öncü Kuruluş : Şirket-i Hayriye

Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk kent içi toplu taşıma işletmesi olan ve Türk deniz ulaştırma tarihini başlatan kurum niteliğini taşıyan Şirket-i Hayriye; Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısında da yeni bir oluşumun ilk nüvesini somutlaştırıyordu: Osmanlı ekonomisinde özellikle, Tanzimat’tan sonra hız ve boyut kazanan değişimin bir yansıması olan şirketleşme sürecinin ilk adımını simgeliyordu.

Belki de Osmanlı ekonomisinin şirketleşme olgusuna henüz uyum sağlayamadığından olsa gerek, Şirket-i Hayriye’nin kuruluşu sırasında, özellikle sermayesinin oluşumu aşamasında çeşitli güçlükler ortaya çıkmıştı. Uyum sorunu, Osmanlı ekonomisinin şirketleşme sürecine; anonim şirketin hukuksal durumunu belirleyecek yasal düzenlemelerin olmayışı, şirketleşme konusundaki bilgi ve deneyim birikiminin bulunmayışı ve anonim şirketin ekonomideki yerinin ne olacağına dair düşüncelerin şekillenmemiş oluşundan kaynaklanıyordu.

Bütün bu olumsuz görünen unsurlara karşın, Şirket-i Hayriye’nin kuruluşu için yeterli koşullara ulaşıldığı görüşü ortaya konmuştu: Boğaziçi’ne ulaşım olanaklarının artmasına bağlı olarak, bütün yıl boyunca, Boğaziçi’nde ikamet edenlerin sayısının artacağı öngörülmüş ve böylece, kışın İstanbul’da ayrı ev tutma zorunluluğu ve büyük masrafından kurtulan vatandaşların tasarruflarıyla şirket kurulabileceği düşünülmüştü. Sonuç olarak, Boğaziçi’nde buharlı vapur işletmeciliği yapacak bir şirketin kurulması önerisi getirilmişti.

Şirket-i Hayriye’nin özellikle kuruluş sermayesinin oluşum aşamasında yaşanan gelişmeler; bürokratlar ile sermayedar kesimin, Osmanlı Devleti’nde ekonomik gelişimi sağlamak için şirketleşme sürecine hız vermesi yönünde görüş birliğinde olduklarını gösteriyordu. Kuruluşunda ve sermayesinin oluşumunda bürokratlar ile sermayedar kesimin birlikte hareket ettikleri Şirket-i Hayriye, Cumhuriyet döneminde kurulan T.C. İş Bankası başta olmak üzere, diğer kamu iktisadi girişimlerine sermayesinin oluşum biçimi açısından örnek oluşturuyordu.

Kuruluşu koşulları ve varlığının Osmanlı ekonomisi için taşıdığı anlam ile sermayesinin oluşma biçimi açısından Şirket-i Hayriye, Türkiye ekonomisinin de temelini oluşturan yapıya öncülük ediyordu.

Yönetim Süreci

Şirket-i Hayriye’nin kurulmasıyla birlikte, yönetim kurulu ve genel müdürün göreve başlamadığı, şirketin kuruluş aşamasında hissedarlardan oluşan bir komisyonca atanacak müdür tarafından yönetimin sağlanacağı kararı alındığı görülüyordu. Bu kapsamda, Şirket-i Hayriye’nin ilk müdürü olan Mösyö Lafontin’in ardından, şirket, 1852 yılında, yıllık iki yüz bin kese bedelle, altı yıllık süre için Antuan Kalcıyan ve Agob Bilezikçiyan’a işletme için verilmişti.

Şirket-i Hayriye ile işletmeciler arasında, 13 Ocak 1852 tarihinde, vapurların kullanımı, yolcu güvenliği, vapurların bakım ve temizliği, seyir güvenliği, çalışanların ücretlerinin ödenmesi gibi konuları kapsayan 22 maddeden oluşan bir sözleşme yapılmıştı. Şirket yönetiminin altından kalkamayan işletmecilerin 1854 yılında yönetimi bırakması sonrasında, tüccar Ali Hilmi Efendi Şirket-i Hayriye’ye müdür olarak atandı. Ali Hilmi Efendi ilk olarak, yönetim kurulu oluşturarak, müdürün yönetim kurulu ve başkanlığında etkin roller üstlenmesini sağladı.

Ali Hilmi Efendi’nin müdür olduğu döneme denk gelen 1854 yılı itibarıyla, Şirket-i Hayriye’nin geliri 10.184.411 kuruş iken gideri 6.941.575 kuruştu. Temettü akçesi olarak 1.000.000 kuruş ayrılmıştı. Şirketin 16 adet vapuru, tekne içinde bir makine, marangoz atölyesi, bir adet dalgıç takımı, üç adet kömür mavnası ve bir adet yangın tulumbası bulunuyordu. Büyükdere’de ve Hasköy’de çilingirhane ve kereste deposunun bulunduğu birer arsa da şirketin sermayesi kapsamındaydı. Bununla birlikte, şirketin bir adet vapuru da Londra’da inşa ediliyordu.

Şirket-i Hayriye'nin Kuruluş Sermayesi ve Ortakları

Şirketin hisse senetleri başlangıçta, bin 500 adet olarak hazırlandı. Bir hissesi 3 bin kuruştan satılacaktı. Sonradan, 500 hisse eklenerek sayı 2 bine çıkarıldı. En çok hisse senedini, dönemin padişahı Sultan Abdülmecid aldı.100 hisse senedini alan padişahı, 50 hisseyle annesi Valide Bezmiâlem Sultan takip ediyordu. Şirketin diğer hisselerden bazılarının sahipleri şöyleydi: Sadrazam Reşit Paşa, Serasker Damat Mehmet Ali Paşa, Tophane Müşiri Fethi Paşa, Girit Valisi Mustafa Paşa, Mısırlı Yusuf Kamil Paşa'nın eşi Zeynep Hanım, Sarraf Mıgırdıç, Sarraf İshak, Sarraf Mısırlı Kevork İbrahim, Sarraf Miseyani, Banker Abraham.

Gelir Bileşenleri

Şirket-i Hayriye’nin gelir bileşenlerinin başında, bilet ve yük taşımadan elde edilen gelir bulunuyordu. Buna ek olarak, gemilerin çeşitli amaçlarla kiralanması, gemilerde bulunan kahve ocaklarının kira bedeli, faiz ve enkaz bedeli gibi gelir kalemleri de vardı.

Şirket-i Hayriye’nin gelirleri, 1910’da yenilenerek yürürlüğe giren Dahili Nizamname’de şu şekilde sıralanıyordu:

1- Yolculardan alınan bilet ve yük hasılatı.
2- Asakir-i Osmaniyye nakliyatı ve icbar edilen vapurlar bedel-i icaratı.
3- Vapur ve iskeleler kahve ocakları ve şirketin emval-i gayr-ı menkule icaratı.
4- Hisse senedatının muamele-i ferağya ve intikaliyye varaka bahaları.
5- Bankalarda mevcud nukud ile hissedarana ikraz olunan mebaliğ ve esham faizleri.
6- Vapurları hasar-dide eden sefainden ve zayi-i eşya müsebbiblerinden ve saireden ahz olunan tazminat.
7- Harice füruht olunan veyahut mevcuda alınan enkaz bedelleri.
8- Hisse senetlerinin mürur-ı zemana uğrayan faiz ve temettularıyla re’s-ül-mali.
9- Perakende ve gayr-ı melhuz varidat.

Jeton

Şirket-i Hayriye Jeton Görseli

Şirket-i Hayriye Farklı Bir Jeton Görseli


Giderlerin Dağılımı

Şirket-i Hayriye’nin giderleri içinde en önemli kalem işletme masraflardır. İşletme masrafları; personel, kömür, onarım, gemi aksamı harcamaları ve vergiler oluşturur. Diğer giderler ise sigorta ödentisi, yıllık kârdan belediyeye verilen pay gibi kalemlerden ibarettir.

Şirket-i Hayriye’nin gider kalemleri Dahili Nizamname’ de şöyle sıralanır:

1- İşletme masrafı yani maaş, kömür, levazım, tamirat, rüsumat ve akça farkı vs.
2- Edevat-ı Sabiha kıymet-i iştiraiyesinin yüzde beş tenakus tahsisatı. Tenakus kıymeti olarak ifraz olunan akça on beş bin lirayı tecavüz etmeyecektir.
3- Sermaye üzerine yüzde bir sigorta tahsisatı “sigorta akçası elli bin liraya baliğ olur ise yüzde yarım tevkif olunacaktır”.
4- Hissedarına yüzde beş faiz-i mukarreri olan tahsisat-ı seneviyye işbu masarifat-ı esasiye varidat-ı umumiyyeden tenzil edildikten sonra mütebakisi şirketin temettuat-ı safiyyesini teşkil eder. Bunun mukavelename mucibince yüzde beşi şehremanetine tefrik ve şartnamenin dördüncü maddesi mucibince muhtacın ve kazazede tertibine mikdar-ı münasib akça ve sermayenin tediye-i tedriciyesi karşılığı olan tahsisat-ı seneviyye ve ihtiyat akçasıyla emval-i gayr-ı menkulenin tedenni-i kıymeti karşılığı olamak üzere beşer yüz liradan bin lira tenzil olunarak mutabatının yüzde ikisi meclis-i idare reisine yüzde altısı azaya ve yüzde ikisi dahi atideki maddede muharrer olduğu vechile idare me’murlarına ve yüzde seksen sekizi hissedarına temettü-i senevi olarak hesabı-ı mahsusuna kayd olunacaktır.

Şirket-i Hayriyye’ nin Muaddel Nizâm¬nâme-i Dâhilisi (Madde 41)

Faaliyet

Şirket-i Hayriye’ nin kuruluşunda faaliyet alanı, imtiyaz fermanında da belirtildiği üzere Boğaziçi olarak saptanır. Şirket-i Hayriye’ nin belirlenen en eski tarihli tarifesi olan 1858 yılı yaz mevsimine ait tarifede şirket vapurlarının İstanbul ile Boğaziçi’nin Rumeli sahilinde Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Rumelihisarı, Bebek, Emirgan, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Büyükdere ve Yenimahalle iskeleleri; Anadolu sahilinde ise Üsküdar, Kuzguncuk, Çengelköy, Beylerbeyi, Vaniköy, Anadoluhisarı, Kanlıca, Paşabahçe ve Beykoz iskeleleri arasında yolcu taşıdığı belirtilir.

Şirket-i Hayriye’ nin faaliyet alanında zaman zaman genişlemeler kaydedilir. Örneğin 1868-1869 yıllarında şirket vapurları Adalara da işler. 1902 Yılı yaz mevsimine ait tarifede, Şirket-i Hayriye’ nin vapur işlettiği iskeleler Boğaziçi’nin Rumeli yakasında Salıpazarı, Kabataş, Beşiktaş, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumelihisarı, Boyacıköy, Emirgan, İstinye, Yeniköy, Tarabya, Kireçburnu, Büyükdere, Mesarburnu, Yenimahalle ve Rumeli Kavağı; Anadolu yakasında ise Harem, Salacak, Üsküdar, Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengelköy, Vaniköy, Kandilli, Anadoluhisarı, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, Beykoz ve Anadolu Kavağı olarak belirtilir.1912 yılında Şirket-i Hayriye vapurları Ayastefanos (Yeşilköy)’ a da sefer yapar.

Taşınan Yolcu Sayısı ve Kent içi Ulaşımındaki Rolü

Yıl yıl izlendiğinde, Şirket-i Hayriye gemilerinin taşıdığı yolcu sayısının belirli dönemsellikler çizdiği görülür. 1880-1889 Yılları arasında yılda ortalama 8.622.465 kişi Şirket-i Hayriye vapurları ile seyahat eder. 1890-1900 Yılları arasında Şirket-i Hayriye vapurları ile taşınan yolcu sayısında önceki yıllara göre bir artış görülür. Bu dönemde yılda ortalama 9.585.831 kişi taşınmıştır. 1901-1914 Yılları arasında yolcu sayısındaki artış hız kazanır. Bu dönemde yılda ortalama 12.679.138 kişi taşınır. 1908 Yılından itibaren her yıl bir önceki yıla göre taşınan yolcu sayısında birer milyon kişiyi bulan ve hatta aşan artış kaydedilir. 1913 Yılında Şirket-i Hayriye vapurları ile taşınan 18.613.453 kişi şirketin faaliyette bulunduğu yıllar içinde taşınan yolcu sayısı açısından ulaşılan en büyük rakamı oluşturur.

Şirket-i Hayriye gemileri ile taşınan yolcu sayısının kent içinde taşınan toplam yolcu sayısı içinde önemli yer tutması yani kent içi ulaşımın önemli bir bölümünün Boğaziçi yönünde olması Şirket-i Hayriye' nin Boğaziçi' nde XIX. yüzyılın ortalarından başlayarak bugüne kadar devam eden kentleşme sürecini hızlandıran hatta başlatan bir rol oynadığını gösterir.

Şirket-i Hayriye'nin 1880-1939 yılları arasındaki Yolcu Sayısını Gösterir Tablo Görseli

Şirket-i Hayriye’ nin Vapur Filosu

Şirket-i Hayriye, faaliyet süresi boyunca üç araba vapuru, yetmiş dört yolcu vapuru, üç kömür vapuru ve bir gezinti teknesi olmak üzere toplam seksen bir parçayı bulan vapur filosuna sahiptir. Şirketin yetmiş yedi parçadan oluşan araba ve yolcu vapurlarının altmış altısı İngiliz, altısı Fransız, ikisi Alman, biri Hollanda yapımıdır. İki vapur ise Hasköy Tersanesi’ nde inşa edilmiştir.